Türkiye'de Futbol
1 sayfadaki 1 sayfası
Türkiye'de Futbol
Türkiyede Futbol
İkinci Meşrutiyetten 1908'e kadar Türkiye'de spor yapmak hem padişah yönetiminin baskısı, hem de muhafazakarların tutumu nedeniyle hemen hemen olanaksız gibiydi. Spor yapanlar o dönemde ataerkil bir zihniyetle ayıplanırdı. Türkiye'de modern Beden Eğitimi öncüsü Selim Sırrı Tarcan 1919 yılında beden eğitimini geliştirmek amacıyla bir salon açmak için İzmir'e geldi. Onun bu girişimi “Sarıklılar” tabir edilen aşırı muhafazakarlar tarafından engellendi. Selim Sırrı Tarcan salon açamamasına rağmen, o dönemde Vali Rahmi Bey, Necati Bey, Vasıf Çınar Beyle görüştü. Tarcan'ın spor sevgisi aşısı sonucu Rum ve Ermeniler ile diğer azınlığın etkinliği nedeniyle artık Türk gençleri spor yapma gereğini duyuyorlardı.
Türkiye'de ilk kez futbol Rum ve Ermeniler ile İngiliz ve İtalyanlar tarafından 1898 yılında oynanmağa başlandı. 1905 yılında Amerikan Kollejinde öğrenim yapan sayın Talat Erboy orada okuyan iki arkadaşı Şerif Remzi Reyent, Sabri Süleymanoviç ile birlikte yabancı öğrenciler ile futbol oynamağa başladı. Ne yazık ki bu üç Türk genci İstibdat devrinin karanlık günlerinde Kamil Paşanın baskısı sonucu Amerikan Kolejinden çıkarıldı. Talat Erboy okumak üzere İngiltere'ye gönderildi. 2 yıl İngiltere'de kalan Erboy futbolun beşiği sayılan büyük Britanya'da futbolunu geliştirdi. Aynı tarihte sayın Adnan Menderes'in eniştesi sayın Nejat Evliyazade de futbol oynuyordu. O da Belçika'ya 2 yıl için öğrenime gönderildi. Nejat Evliyazade Belçika'da futbol oynayan ilk Türk futbolcusudur] Türkiye'de ilk futbol tüzüğünü İngilizce den tercüme edenler ise Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü'nü yapan Baha Esat Tekant Bey, Talat Erboy Bey ve Nejat Evliyazade Bey oldular.
Belgesel kayıtlara göre 1905 yılında futbola başlayan Talat Erboy, Sabri Süleymanoviç, Şerif Remzi Reyent, Nejat Evliyazade ilk Türk futbolcularıdır. 1908 yılında ikinci Meşrutiyat ilan edilince istibdat dönemi bitti. Türk gençleri futbol oynamaya başladılar. 1908 yılından sonra futbol Türk okullarına da girdi. Sultani mektebinde okuyan öğrenciler Okul Müdürü sayın Şükrü Saraçoğlu, Okul Müdür Muavini sayın Baha Esat Tekant'ın daha sonra Şark İdadisinde (Mektebinde) Necati Bey, sayın Vasıf Çınar'ın teşviki ile futbol gelişmeye başladı.
Okuldan sonra öğrenciler kendi aralarında futbol oynamağa başladılar. 15-16 yaşlarında olan Talat Erboy'la, Nejat Evliyazade, Sabri Süleymanoviç, Kemal Tahsin Soydam, Hasan Tahsin Soydam, Şimendiferci lakabıyla anılan Rıfat İyison, Mazlum Bey, Hüsnü Bey Çakır Kemal Bey futbolcu olarak futbol tarihine isimlerini yazdırdılar.
Türkiye'de futbol profesyonel olarak 4 seviyede oynanır.
Türkiye Millî Futbol Takımı
Türk Millî Takımı, Türkiye Cumhuriyeti'ni uluslararası turnuva ve maçlarda temsil eden futbol takımıdır. Türk Milli Takımı ulusal karşılaşmalara Avrupa elemelerinden katılır. 2002 Dünya Kupası'nda Şenol Güneş yönetiminde aldığı üçüncülük tarihindeki en büyük başarıdır ve yine Şenol Güneş yönetiminde gençleştirilmiş kadrosuyla 2003 FIFA Konfederasyonlar Kupası'nda da üçüncülüğü vardır. Türk Millî Takımı'nda en fazla formayı 112 kez ile Rüştü Reçber giymiş, milli forma altında en fazla golü ise 50 kez ile Hakan Şükür atmıştır.
Türk Futbol Federasyonu'nun kurulmasından sonra 1923 yılında Türk Milli Takımı ilk resmi maçında Romanya ile karşılaşmış ve 2-2 berabere kalmıştır. 1950 yılında Dünya Kupası'na katılma hakkını elde etmesine rağmen finansal sorunlar yüzünden katılamamıştır. 1954 yılında ise İspanya'yı kura çekimi sonucunda eleyerek tarihinde ilk defa Dünya Kupası'na katılmayı başarmıştır. İsviçre'de düzenlenen kupada grup maçlarında Güney Kore'yi 7-0 yenerek tarihinin en farklı galibiyetlerinden birini alan milli takım, Federal Almanya'ya play-off maçında 7-2 yenilerek bir üst tura çıkma şansını kaybetmiştir. 1960'lı,1970'li ve 1980'li yıllarda başarılı olamayan Türk takımı 1980'lerde tarihinin en farklı üç yenilgisinden ikisini 8-0'lık sonuçla İngiltere karşısında almıştır.
1991'de Akdeniz Oyunları'nda finale çıkan genç jenerasyon Türk Futbol Tarihi'nde milat olmuştur. Bu jenerasyonla Fatih Terim teknik direktörlüğünde 1996'da İngiltere'de düzenlenen Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazanmıştır. Grupta hiç gol atamayan ve hiç puan alamayan Türk Milli Takımı ilk kez katıldığı Avrupa Şampiyonası'ndan umduğunu bulamayarak dönmüştür. 1998 Dünya Kupası'na gitme şansını son maçlarda kaybeden takım, 2000 elemelerinde play-off maçlarında İrlanda'yı eleyerek Belçika ve Hollanda'nın ortaklaşa düzenlediği 2000 Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazanmıştır. Türk Milli Takımı Mustafa Denizli yönetiminde İsveç, İtalya, Belçika gibi takımların arasında İtalya'nın ardından ikinci olmayı başarmış, çeyrek finalde Portekiz'e elenmiştir.
2002 Dünya Kupası'na gitme hakkını Şenol Güneş yönetiminde de play-off'larda Avusturya'ya üstünlük sağlayarak kazanan ay-yıldızlılar, tarihinin en büyük başarısını bu turnuvada elde etti. Brezilya, Kosta Rika ve Çin'in olduğu gruptan ikinci olarak çıkmayı başaran Türkiye. Sırasıyla Japonya ve Senegal'i eledi. Sonradan kupayı kazanacak olan, grupta karşılaştığı ve kaybettiği Brezilya'ya yarı finalde gene kaybeden Türk Milli Takımı Güney Kore'yi yenerek Dünya Üçüncüsü oldu. 2003 FIFA Konfederasyon Kupası'nda da üçüncü olan Türk Milli Takımı 2004 Avrupa Şampiyonası'na katılma hakkını play-off maçlarında Letonya'ya kaybetti. 2006 Dünya Kupası biletinide İsviçre ile oynadığı play-off maçında kaybetti.
2006 yılında Türk vatandaşlığına geçen ve Mehmet Aurelio adını alan Brezilya vatandaşı Marco Aurélio Brito dos Prazeres, teknik direktör Fatih Terim tarafından |Lüksemburg ile oynanacak hazırlık maçı kadrosuna çağrılarak bir ilki gerçekleştirdi. 1980'lerin ikinci yarısından itibaren hızla artan bir şekilde milli takımda yer alan, Avrupa'da doğup büyümüş Türk kökenli futbolcuların aksine Aurelio, tamamen yabancı kökenli bir futbolcu olarak Türk vatandaşlığına geçmesinin hemen ertesinde milli takıma çağrılması tartışmalara sebep oldu.
Unutulmaz Maçlar
1951 Batı Almanya - Türkiye 1-2 (Rebii Erkal Yönetiminde)
1954 Türkiye - İspanya 1-0 (Sandro Puppo Yönetiminde) İtalyan
1954 İspanya - Türkiye 2-2 (Sandro Puppo Yönetiminde) İtalyan
1956 Türkiye - Macaristan 3-1 (Giovanni Varglien Yönetiminde) İtalyan
1970 Batı Almanya - Türkiye 1-1 (Cihat Arman Yönetiminde)
1989 Türkiye - Avusturya 3-0 Tınaz Tırpan Yönetiminde)
1994 Türkiye - İzlanda 5-0 (Fatih Terim Yönetiminde)
1995 Türkiye - İsveç 2-1 (Fatih Terim Yönetiminde)
1995 İsviçre - Türkiye 1-2 (Fatih Terim Yönetiminde)
1997 Türkiye - Hollanda 1-0 (Mustafa Denizli Yönetiminde)
1998 Türkiye - Almanya 1-0 (Mustafa Denizli Yönetiminde)
2000 Belçika - Türkiye 0-2 (Mustafa Denizli Yönetiminde)
2001 Türkiye - Avusturya 5-0 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2002 Brezilya - Türkiye 1-0 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2002 Brezilya - Türkiye 2-1 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2002 Türkiye - Senegal 1-0 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2002 G.Kore - Türkiye 2-3 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2003 Türkiye - Amerika 2-1 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2003 Brezilya - Türkiye 2-2 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2003 Türkiye - Kolombiya 2-1 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2005 Türkiye - İsviçre 4-2 (Fatih Terim Yönetiminde)
İkinci Meşrutiyetten 1908'e kadar Türkiye'de spor yapmak hem padişah yönetiminin baskısı, hem de muhafazakarların tutumu nedeniyle hemen hemen olanaksız gibiydi. Spor yapanlar o dönemde ataerkil bir zihniyetle ayıplanırdı. Türkiye'de modern Beden Eğitimi öncüsü Selim Sırrı Tarcan 1919 yılında beden eğitimini geliştirmek amacıyla bir salon açmak için İzmir'e geldi. Onun bu girişimi “Sarıklılar” tabir edilen aşırı muhafazakarlar tarafından engellendi. Selim Sırrı Tarcan salon açamamasına rağmen, o dönemde Vali Rahmi Bey, Necati Bey, Vasıf Çınar Beyle görüştü. Tarcan'ın spor sevgisi aşısı sonucu Rum ve Ermeniler ile diğer azınlığın etkinliği nedeniyle artık Türk gençleri spor yapma gereğini duyuyorlardı.
Türkiye'de ilk kez futbol Rum ve Ermeniler ile İngiliz ve İtalyanlar tarafından 1898 yılında oynanmağa başlandı. 1905 yılında Amerikan Kollejinde öğrenim yapan sayın Talat Erboy orada okuyan iki arkadaşı Şerif Remzi Reyent, Sabri Süleymanoviç ile birlikte yabancı öğrenciler ile futbol oynamağa başladı. Ne yazık ki bu üç Türk genci İstibdat devrinin karanlık günlerinde Kamil Paşanın baskısı sonucu Amerikan Kolejinden çıkarıldı. Talat Erboy okumak üzere İngiltere'ye gönderildi. 2 yıl İngiltere'de kalan Erboy futbolun beşiği sayılan büyük Britanya'da futbolunu geliştirdi. Aynı tarihte sayın Adnan Menderes'in eniştesi sayın Nejat Evliyazade de futbol oynuyordu. O da Belçika'ya 2 yıl için öğrenime gönderildi. Nejat Evliyazade Belçika'da futbol oynayan ilk Türk futbolcusudur] Türkiye'de ilk futbol tüzüğünü İngilizce den tercüme edenler ise Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü'nü yapan Baha Esat Tekant Bey, Talat Erboy Bey ve Nejat Evliyazade Bey oldular.
Belgesel kayıtlara göre 1905 yılında futbola başlayan Talat Erboy, Sabri Süleymanoviç, Şerif Remzi Reyent, Nejat Evliyazade ilk Türk futbolcularıdır. 1908 yılında ikinci Meşrutiyat ilan edilince istibdat dönemi bitti. Türk gençleri futbol oynamaya başladılar. 1908 yılından sonra futbol Türk okullarına da girdi. Sultani mektebinde okuyan öğrenciler Okul Müdürü sayın Şükrü Saraçoğlu, Okul Müdür Muavini sayın Baha Esat Tekant'ın daha sonra Şark İdadisinde (Mektebinde) Necati Bey, sayın Vasıf Çınar'ın teşviki ile futbol gelişmeye başladı.
Okuldan sonra öğrenciler kendi aralarında futbol oynamağa başladılar. 15-16 yaşlarında olan Talat Erboy'la, Nejat Evliyazade, Sabri Süleymanoviç, Kemal Tahsin Soydam, Hasan Tahsin Soydam, Şimendiferci lakabıyla anılan Rıfat İyison, Mazlum Bey, Hüsnü Bey Çakır Kemal Bey futbolcu olarak futbol tarihine isimlerini yazdırdılar.
Türkiye'de futbol profesyonel olarak 4 seviyede oynanır.
Türkiye Millî Futbol Takımı
Türk Millî Takımı, Türkiye Cumhuriyeti'ni uluslararası turnuva ve maçlarda temsil eden futbol takımıdır. Türk Milli Takımı ulusal karşılaşmalara Avrupa elemelerinden katılır. 2002 Dünya Kupası'nda Şenol Güneş yönetiminde aldığı üçüncülük tarihindeki en büyük başarıdır ve yine Şenol Güneş yönetiminde gençleştirilmiş kadrosuyla 2003 FIFA Konfederasyonlar Kupası'nda da üçüncülüğü vardır. Türk Millî Takımı'nda en fazla formayı 112 kez ile Rüştü Reçber giymiş, milli forma altında en fazla golü ise 50 kez ile Hakan Şükür atmıştır.
Türk Futbol Federasyonu'nun kurulmasından sonra 1923 yılında Türk Milli Takımı ilk resmi maçında Romanya ile karşılaşmış ve 2-2 berabere kalmıştır. 1950 yılında Dünya Kupası'na katılma hakkını elde etmesine rağmen finansal sorunlar yüzünden katılamamıştır. 1954 yılında ise İspanya'yı kura çekimi sonucunda eleyerek tarihinde ilk defa Dünya Kupası'na katılmayı başarmıştır. İsviçre'de düzenlenen kupada grup maçlarında Güney Kore'yi 7-0 yenerek tarihinin en farklı galibiyetlerinden birini alan milli takım, Federal Almanya'ya play-off maçında 7-2 yenilerek bir üst tura çıkma şansını kaybetmiştir. 1960'lı,1970'li ve 1980'li yıllarda başarılı olamayan Türk takımı 1980'lerde tarihinin en farklı üç yenilgisinden ikisini 8-0'lık sonuçla İngiltere karşısında almıştır.
1991'de Akdeniz Oyunları'nda finale çıkan genç jenerasyon Türk Futbol Tarihi'nde milat olmuştur. Bu jenerasyonla Fatih Terim teknik direktörlüğünde 1996'da İngiltere'de düzenlenen Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazanmıştır. Grupta hiç gol atamayan ve hiç puan alamayan Türk Milli Takımı ilk kez katıldığı Avrupa Şampiyonası'ndan umduğunu bulamayarak dönmüştür. 1998 Dünya Kupası'na gitme şansını son maçlarda kaybeden takım, 2000 elemelerinde play-off maçlarında İrlanda'yı eleyerek Belçika ve Hollanda'nın ortaklaşa düzenlediği 2000 Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazanmıştır. Türk Milli Takımı Mustafa Denizli yönetiminde İsveç, İtalya, Belçika gibi takımların arasında İtalya'nın ardından ikinci olmayı başarmış, çeyrek finalde Portekiz'e elenmiştir.
2002 Dünya Kupası'na gitme hakkını Şenol Güneş yönetiminde de play-off'larda Avusturya'ya üstünlük sağlayarak kazanan ay-yıldızlılar, tarihinin en büyük başarısını bu turnuvada elde etti. Brezilya, Kosta Rika ve Çin'in olduğu gruptan ikinci olarak çıkmayı başaran Türkiye. Sırasıyla Japonya ve Senegal'i eledi. Sonradan kupayı kazanacak olan, grupta karşılaştığı ve kaybettiği Brezilya'ya yarı finalde gene kaybeden Türk Milli Takımı Güney Kore'yi yenerek Dünya Üçüncüsü oldu. 2003 FIFA Konfederasyon Kupası'nda da üçüncü olan Türk Milli Takımı 2004 Avrupa Şampiyonası'na katılma hakkını play-off maçlarında Letonya'ya kaybetti. 2006 Dünya Kupası biletinide İsviçre ile oynadığı play-off maçında kaybetti.
2006 yılında Türk vatandaşlığına geçen ve Mehmet Aurelio adını alan Brezilya vatandaşı Marco Aurélio Brito dos Prazeres, teknik direktör Fatih Terim tarafından |Lüksemburg ile oynanacak hazırlık maçı kadrosuna çağrılarak bir ilki gerçekleştirdi. 1980'lerin ikinci yarısından itibaren hızla artan bir şekilde milli takımda yer alan, Avrupa'da doğup büyümüş Türk kökenli futbolcuların aksine Aurelio, tamamen yabancı kökenli bir futbolcu olarak Türk vatandaşlığına geçmesinin hemen ertesinde milli takıma çağrılması tartışmalara sebep oldu.
Unutulmaz Maçlar
1951 Batı Almanya - Türkiye 1-2 (Rebii Erkal Yönetiminde)
1954 Türkiye - İspanya 1-0 (Sandro Puppo Yönetiminde) İtalyan
1954 İspanya - Türkiye 2-2 (Sandro Puppo Yönetiminde) İtalyan
1956 Türkiye - Macaristan 3-1 (Giovanni Varglien Yönetiminde) İtalyan
1970 Batı Almanya - Türkiye 1-1 (Cihat Arman Yönetiminde)
1989 Türkiye - Avusturya 3-0 Tınaz Tırpan Yönetiminde)
1994 Türkiye - İzlanda 5-0 (Fatih Terim Yönetiminde)
1995 Türkiye - İsveç 2-1 (Fatih Terim Yönetiminde)
1995 İsviçre - Türkiye 1-2 (Fatih Terim Yönetiminde)
1997 Türkiye - Hollanda 1-0 (Mustafa Denizli Yönetiminde)
1998 Türkiye - Almanya 1-0 (Mustafa Denizli Yönetiminde)
2000 Belçika - Türkiye 0-2 (Mustafa Denizli Yönetiminde)
2001 Türkiye - Avusturya 5-0 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2002 Brezilya - Türkiye 1-0 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2002 Brezilya - Türkiye 2-1 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2002 Türkiye - Senegal 1-0 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2002 G.Kore - Türkiye 2-3 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2003 Türkiye - Amerika 2-1 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2003 Brezilya - Türkiye 2-2 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2003 Türkiye - Kolombiya 2-1 (Şenol Güneş Yönetiminde)
2005 Türkiye - İsviçre 4-2 (Fatih Terim Yönetiminde)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz